1970 yılının Mart ayında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini mahallesindeki Yedikule İlkokulu ve Yedikule Lisesi’nde tamamladıktan sonra, üniversite öğrenimi için de evinden fazla uzaklaşmayı tercih etmeyip, evden yürüyerek yarım saatte ulaşabildiği İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nin Fizik Bölümünü bitirdi.
Bir ara öğretmen olmayı düşünüp yine yürüme mesafesindeki bir dershanede staj yaptı ama kader kendisi için çok farklı bir yol çizmişti. Stajın ardından kendini Malatya’da askerde buldu. Maalesef askerlik söz konusu olunca eve yürüme mesafesinde bir birlik bulmak o kadar kolay olmuyordu. Yedi ay süren Bey Dağı manzaralı vatani görevin ardından evine döndü.
Askerlikten sonra hayata bıraktığı yerden değil, bilişim sektöründen devam etti. Birkaç yıllık bilişim dünyası macerasının ardından, dünya değiştirerek(!) sivil toplum kuruluşları dünyasına geçti ve 2003 yılında göreve başladığı Su Vakfı’ndan 2022 yılında emekli olarak ayrıldı.
Emekli olduğu 2022 yılında Fizik öğretmenliğine geri dönmüş olup halen devam etmektedir.
2009’dan itibaren mesaide olmadığı zamanlarda yazma denemeleri yapmaya başladı. Hâlâ devam ettiği yazılarını kişisel sitesinde yayınlamakta, ayrıca bu yazılarından pek çoğu, çeşitli web siteleri tarafından da yayınlanmaktadır.
2014’ten itibaren yazıları başta Zafer Dergisi olmak üzere çeşitli dergilerde yayınlanmaya başladı.
Lise ve üzeri seviyeye uygun hazırlanan İnanmazsan Gel de Bak ve Yaşıyor muyuz? Şaşıyor muyuz? isimli iki kitabının dışında, İlkokul 3. sınıftan itibaren severek okunabilen 5 kitaptan oluşan Sabri Cemil dizisi ve yine İlkokul 3. sınıftan itibaren okunabilecek olan ŞOK TİMİ isimli 5 kitaplık tarihi zaferler dizisi de yazara aittir. Beş kitaplık iki tane seriden sonra okuyucularının önemli bir kısmını oluşturan küçük hanımefendilerin “Bir sürü kitap yazmışsın ama hiç kız kahramanın yok!” şeklindeki haklı sitemlerine kayıtsız kalmayarak Dijital Hümeyra‘yı yazdı.
Son olarak da, kendisi evli olup, iki kız babasıdır.
NOT:
Zaman zaman okullarda veya etkinliklerde imza ve sohbet programlarımız oluyor. Bu programlarda bizi ağırlayan ev sahiplerimizden bazıları program anısına çiçek veriyorlar. Fakat bu çiçekler hem çok pahalı oluyor hem de kısa zamanda solup gidiyor. Çiçek vermeyi düşünenler bunun yerine, o günün anısına bir fidan bağışı yaparlarsa hem daha ucuz hem daha uzun ömürlü olur hem de o sertifikayı ömrümün sonuna kadar saklayabilirim.
Fidan bağışı yapılabilen pek çok vakıf mevcut olup aşağıya örnek mahiyetinde iki bağlantı bırakıyorum:
https://bagis.ogemvak.org.tr/
https://www.dikiliagacimvar.com/
Şu ana kadar dikilen ağaçlar ve bağışlayanların listesi de şurada 🙂
Bu tip programlardan önce ev sahiplerimiz tarafından bu sayfanın ziyaret edildiğini düşündüğümden bu notu bu sayfaya eklemeyi uygun buldum. İnşallah maksat hasıl olur.
Paylaş, eş dost da görsün:
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Threads'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Daha fazla
- Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Mastodon'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Nextdoor'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Bluesky'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)